Boyun Tutulması (Neck Sprain)

IMG_5168.JPGBasit ve orta dereceli boyun travmaları sonucu ağırlı boyun tutulmaları meydana gelebilir. Genellikle boyun omurgasındaki bağlarda, eklem kapsüllerinde ve çevresel kaslarda zedelenme olmuştur. Boyun hareketleri ağrılı ve kısıtlıdır. Nörolojik bulgu olmaz. Ayrıcı tanı için uzman hekim kontrolü ve radiyolojik tetkikler gerekli olur. Tedavi konzervatiftir.

Eklemler

eklemHareketli eklemler, kıkırdakla kaplı iki kemik ucunu içine alan bir kapsül, eklem boşluğu ve bu boşluğu çepeçevre saran synovial zar denilen eklem zarından oluşur. Eklem boşluğunda normal olarak az miktarda kayganlaştırıcı bir sıvı bulunur. Eklemlerin görevi destek olmak ve pasif harekettir. Yaşlanma ile eklem kıkırdağında aşınmalar ve yıpranmalar meydana gelebilir. Osteoartrit ( eklem kireçlenmesi ) denilen bu rahatsızlıkta öncelikle eklem kıkırdağı aşınsa da alttaki kemikte de ikincil değişikler olur. Romatoid artrit denilen romatizmal rahatsızlık ise synovia zarının nedeni bilinmeyen bir iltihabıdır. Oseoartrit ve romatoid artrit eklemlerdeki çok şiddetli ağrıların, sakatlıkların ve iş güçten kalmanın en sık görülen sebepleridir.

Kemik

boneKemikler, damarsal ve biyokimyasal faktörlerden, hormonsal ve beslenme değişiklerinden, enfeksiyon ve travmadan etkilenen canlı dokulardır. Kemik dokusu, kemikleşme ve kireçleşme gibi birbirinden ayrı iki olay sonucu gelişir. Uzun kemiklerde kemikleşen kıkırdaktır. Yani önce kıkırdak gelişir sonra bu yavaş yavaş değişime uğrayarak yerini kemiğe bırakır. Kemik oluşumunda yeterli miktarda kalsiyum ve fosforun bulunması esastır. Bunun için de besinlerle beraber yeterli miktarda inorganik madde ve bunların emilmesini kolaylaştıran D vitaminin alınması, ayrıca paratiroid bezelerinin uygun şekilde çalışması gerekir. Kemiğin oluşmasında C vitamini de gereklidir. Kemiğe oturan kalsiyum orada sürekli kalmaz. Kemik, kalsiyumun kolayca çekilebileceği bir depodur. Parathormon gerektiğinde kalsiyumun kemikten çekilerek kana verilmesini sağlar. Bu şekilde kandaki kalsiyum ve fosfat yoğunluk dereceleri oldukça sabit bir şekilde tutulur.

İltihap

Infection Control logoİltihap, dokularda zedelenme ve tahrişi izleyen yerel bir tepkisel değişikliktir. İltihap canlı dokularda onarım ve iyileşme olayları ile birlikte giden veya kendisini bu olayların izlediği ilerleyici bir reaksiyondur. Dokuları zedeleyerek iltihabı başlatan etkenler bakteriler gibi canlı hastalık etkenleri olabileceği gibi, bağışıklık sistemini ilgilendiren, fiziksel, kimyasal yada travmatik nitelikte olabilirler. Zararlı etken doğrudan etkiyle hücreleri zedeleyerek metabolizmalarını bozar ve bunun sonucunda salınan maddeler iltihabı başlatır. Bu bölgede hücre ölümüne kadar giden çeşitli derecelerde zedelenme etkileri görülebilir. İltihap bölgesinde toplanan sıvı ve hücreler eksüda olarak nitelendirilir. İltihabın klasik klinik belirtileri kızarıklık, şişlik, ısı artışı, ağrı ve hareket kısıtlılığıdır. Böyle bir durumda mutlaka hekime başvurulmalıdır. Dokuların içerisinde yerel irin toplanması ile abse oluşabilir. Bu durumda tedavi için cerrahi drenaj gerekli olur. Bakteri etkenli iltihaplanmalarda antibiyotik tedavisi de gerekli olur. Elbette iltihap etkenlerinden korunmak en önemli önlemdir. Bu açıdan özellikle canlı iltihap etkenlerinden korunma açısından düzenli el hijyenine önem verilmelidir.