
Ödem, vücutta doku veya hücreler arasında sıvı birikmesi sonucu meydana gelen durumdur.
Ödem bölgesel olarak travmaya veya aşırı kullanıma bağlı oluşabileceği gibi sistemik olarak lenf sistemini etkileyen hastalıklar, kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, hormonal dengesizlikler veya dolaşım sorunları gibi çeşitli nedenlerle de ortaya çıkabilir.
Travmaya veya aşırı kullanıma bağlı ödem, vücutta bir bölgede meydana gelen yaralanma, aşırı kullanım veya zorlanma sonucu oluşabilen bir tür ödemdir. Özellikle eklem bölgelerinde, kaslarda veya tendonlarda oluşabilir. Bu tür ödem genellikle şişlik, ağrı, hassasiyet ve sertlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Örneğin, bir spor ya da aktivite sırasında aşırı zorlanma sonucu meydana gelen ödemde, etkilenen bölge şişer, hareket ederken ağrı oluşabilir ve o bölgeye dokunmak hassasiyet hissi verebilir. Bu tür ödem genellikle dinlenme, etkilenen bölgeye buz uygulama, sıkıştırma (bandajlama) ve yüksekte tutma gibi basit yöntemlerle tedavi edilebilir.
Bununla birlikte, şiddetli vakalarda veya ciddi bir travma durumunda hekim kontrolü altında musculoskeletal ultrasonografi , röntgen ve MRI gibi tetkikler gerekebilir. Uygun tedavi ve dinlenme süreci iyileşmeyi hızlandırabilir.


Kas iskelet ve yumuşak doku hastalıklarının tanısında Muskuloskletal ultrasonografi (MSK- USG) çok önemli bir role sahiptir. Ultrasonografi tanının yanı sıra hastalığın tedavi sonucu ve olası komplikasyonlarının takibinde de önemli rol oynar. Ultrasonografi ile görüntüleme ses dalgalarından yararlanılarak yapılır. İnsan kulağının duyamayacağı frekansta ses dalgaları problar vasıtasıyla vücuda gönderilir ve ilgili organlardan yansıyan ses dalgaları ekranda görüntü oluşturur.
Gövde Kas Sistemi vücudun dengede durmasında ve gövde hareketlerinin sağlanmasında görevlidir. Gövde ve uzuvların çeşitli hareketlerine uyum sağlayabilmek için, karın ve sırt kas sistemi gövdeye destek olur. Bu kasların esas görevi, dik duruşun korunmasıdır. Omurga, bu açıdan yelkenli bir geminin direğini andırır; bir destek sistemi içerir ve leğen kemiği üzerinde dik pozisyonda durur. Omurganın her iki tarafında bulunan ve gövdenin arka grubunda çok sayıda kas yer almaktadır. Bu kaslar gruplar yada demetler halinde uzunlamasına ve kısmen de eğik olarak yerleşmişlerdir ve omurga boyunca yukarıya doğru uzanırlar, geçtikleri bölgeye göre isim alırlar.Karın kas sistemi ise bir kaç yassı kas tabakası içerir. Bunlar göğüs kafesinden leğen kemiği üst sınırlarına kadar uzanır. Karın kasların gövde hareketi dışındaki diğer işlevleri arasında, karın organlarını korumak ve solunuma yardım etmek de vardır. Omurgayı oluşturan omurlar arasındaki hareketler 3 düzlemde gerçekleşir. Öne -arkaya bükülme, sağa- sola bükülme ve dönme hareketleri ile omurga üç düzlemde hareket etmiş olur.Omurgadaki hareketin büyük bölümü boyun ve bel bölgelerinde gerçekleşir. Göğüs omurgasındaki hareketler kaburgalar nedeniyle kısıtlanmıştır. Kuyruk ve kuyruk sokumu bölgelerinde hareket yoktur. Hareket oluşturan kaslar genelde omurganın önünde yada arkasındadır. Karın ve sırt kas sistemi, kas lifi demetlerinin farklı diziliminden kaynaklanan dinamik bir gerilim ile gövdeyi destekler. Bu durum, karmaşık hareketlerin geniş bir yelpaze içinde gerçekleşmesine izin verir.

